hemde tam 3500 yıl önce.
Tutmosis Mezopotamya’yı fethedince
istemişki zaferim göğe olanca heybetiyle uzansın.
ve bu dikiltaşı yaptırmış.
işte o zaman başlamış taşın kudretle dolu hikayesi.
o, bir taş değil gücün simgesiymiş artık.
İstanbul’un kurucusu Büyük Konstantin bir mektup yazmış Mısır’a.
Mektup şöyle bitiyormuş:
‘….taşı göndermeniz yerinde olur’
ama Mısırlılar yerinde olmayanı yapmışlar
ve yar etmemişler biricik taşlarını Bizans’a.
Bizanslılar taşın peşini bırakırlar mı hiç.
Bırakmamışlar,
bakmışlar bu iş mektupla olacak iş değil,
öyle olmazsa böyle olur demişler,
ve söktürmüşler taşı olduğu yerden.
Dikmişler Hipodromun göbeğine.
O kudretli taş artık Bizansın gücünü simge eder olmuş.
Ne kadar güçlü olduklarınıda dört köşeli taşın
dört bir tarafına işlemeyi ihmal etmemişler.
Gün gelmiş İstanbul Osmanlı’nın olmuş.
Peki Osmanlılar ne yapmış dersiniz?
O kudretli taşı hokkabazlara emanet etmişler.
Hokkabazlar,cambazlar çıkmış taşın üzerlerine,
Mısır’ın ve Bizans’ın kudretiyle alay edercesine.
Yukarıda ki minyatür 1582 yılına ait.
Minyatürde 3.Mehmet’in düğün töreni resmedilmiş.
Özellikle hokkabazların gösterileri ilginç.
Minyatürler, Osmanlının dikiltaşları nasıl kullandığını çok iyi anlatıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder