Muhtemelen hiç kimse.
Serseri bir tipe benzemiyor,
ama serseri ruhlu biri.
Hayırsız bir tipe de benzemiyor,
ama hayırsız bir baba.
Bir saat tamircisi gözükmeyecek kadar da şık duruyor,
ama o bir saat tamircisi.
Hem de Galata’dan,
burnumuzun dibinden yani..
Adı , İsaac
6 yıl Topkapı Sarayında padişahın saat tamirciliğini yapmış,
bol bol da Galata’nın meşhur içki alemlerine takılmış.
Eşinin şiddetli ısrarı üzerine 1711′ de memleketi Cenevre’ye dönmüş,
bir yıl sonrada nurtopu gibi bir çocukları olmuş.
Bu arada bir kavgaya karışmış İsaac,
ceza almaktan korktuğu için de şehirden kaçmış ,
gidiş o gidiş
bir daha da oğlunu ne aramış ne sormuş.
Zavallı çocuğu amcası bir papazın yanına vermiş,
ama çocuğu sürekli kırbaçla dövüyormuş papaz.
Vurulan kırbaçlara dayanamadığndan tekrar amcasının yanına dönmüş çocuk.
Amcasının yanında yaptığı en önemli şey de kırlarda aylak aylak gezmek ve düşünmek olmuş.
Yıllar yılları kovalamış,
ve bir zamanların kırda düşünen çocuğu
dünya çapında bir düşünür olmuş.
O, Fransız devriminin fikir babalarından Jean Jacques Rousseau’ ymuş.
( o dönemlerin Galatası)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder